Efsanevi yönetmen Maurice Pialat’nın ölmeden önce gerçekleştirmek istediği bu proje Patrick Grandperret’nin ellerinde hayat buldu...
İki kız: Lizzy ve Nina. İkisi de 19 yaşında.
Lizzy bazen ölmeyi istiyor. Nina babası öldüğünden beri yalnız. İkisi de kendini suçlu hissediyor.
Lizzy ve Nina’nın yolları bir akıl hastanesinde kesişiyor. Nina bir dost edinmiş, Lizzy ise yaşamak için bir sebep bulmuş oluyor.
Birlikte kaçıp Rochelle’e doğru yola çıkıyorlar. Ne paraları ne de şansları var, tek sahip oldukları hayalleri.
Saatler aleyhlerine işliyor. Umutsuz, beş parasız sığınacak bir yer arıyorlar ama kapılar hep yüzlerine kapanıyor. Yollarına çıkan bir adam haddini aşıyor ve bunun bedeli hayli ağır oluyor.