1991 Ağustos. Komunizmin çöküşü ardından Arnavutluk karmaşa içindedir. Ülkenin içinde olduğu belirsizlik durumu, binlerce insanı ülkeyi terk etmeye teşvik eder. Yarı İtalyan Giorgio’da (Mehmet Günsür) binlerce Arnavut vatandaşı gibi çareyi ülkeyi terk etmekte bulur. Giorgio İtalya’ya gidip büyükbabasını bulacak ve kendine yeni bir yaşam kuracaktır. Ancak işler planlandığı gibi gitmez. İtalya girişinde yakalanan Giorgio önce göçmen kampına gönderilir. Oradan kaçmayı başardığındaysa büyükbabasının öldüğünü öğrenir. Giorgio yılmaz ve kendisine bir iş bulur. Çobanlık yaptığı köyün öğretmeni Luisa ile aralarında bir ilişki başlarsa da İtalya Giorgio’ya pek de hoş olmayan sürprizler hazırlamaktadır. Giorgio ve Luisa hiç beklenmedik bir olay yüzünden ayrılmak zorunda kalırlar. İkilinin tekrar birbirlerini görebilmesi için aradan 8 yıl geçmesi gerekir. Yönetmen Dominicis merkezine tutkulu bir aşk hikayesini koyduğu filminde, iki farklı zaman dilimini paralel kurgu ile kesiştirerek, 'bir yere ait olmak' ve göçmenlik konusunda etkileyici bir çalışmaya imza atıyor.