Bahar, öz babasının dedesi M. Fikri'nin büyük oğlu Ali olmadığını öğrenir. Bahar'ın öz babası, annesiyle zorla birlikte olmak isteyen başka bir adamdır. Annesi bu gerçeği kocası Ali'den saklamış, ancak Ali günün birinde bu gerçeği öğrenmiş ve önce karısını vurmuş, sonra da intihar etmiştir. M. Fikri, Bahar'ı öz torunlarından ayırmamıştır. Bu acı olay Şadoğulları arasında bir sır olarak kalır ve yıllarca çocuklardan saklanır. Ancak gözünü hırs ve intikam bürüyen Tarık, aileyi dağıtmak için bu gerçeğin ortaya çıkmasını sağlar. Gerçekleri öğrenen Bahar yalıyı terk eder. Kimse onu durduramaz. M. Fikri kalp spazmı geçirir. Şadoğulları bir anda dağılır. Berk de ablası gibi düşünmektedir. O da yalıyı terk etmeye kalkar. Şadoğulları daha bu gerçekle nasıl baş edeceğini bulmadan bir darbe daha alır. Polisler Tarık'ın yaptığı ihbar üzerine uyuşturucu kaçakçılığı yapmaktan yalıyı basarlar. Polisler evin bütün erkeklerini alıp karakola götürürler. Olanları öğrenen Bahar, Gökhan ile karakola gider. Gökhan'ın gazeteci çevresi ile bir an önce gerçeği bulup onları kurtarmaya çalışırlar. M. Fikri karakolda da sık sık fenalaşır. Şadoğulları'nın uyuşturucu kaçakçılığından göz altına alınmaları gündeme bomba gibi düşer.

Tüm televizyon kalanları ve gazeteler bu olaydan bahsetmektedir. Yalının önü gazetecilerle dolup taşmaktadır. Gümüş başta olmak üzere Şadoğulları kadınları merak içinde yalıda beklemektedirler.Mehmet ve M. Fikri hiç bir suçları olamadıkları halde bu pisliğe nasıl bulaştıklarına anlam veremez. Bütün herkes çıkarılacakları mahkemede tutuksuz yargılanmak üzere bırakılmaları için dua etmektedir. Gümüş ise Mehmet'ten haber alamadığı için çıldırmak üzeredir.