Ailenin çınarı Ali Rıza Bey’in bir yaprağı daha rüzgarla savrulmuş, evlatların en büyüğü Fikret hiç tanımadığı bir adamla evlenmek üzere Adapazarı’na doğru yola çıkmıştır. Tahsin, tren istasyonunda bir yabancıyı bekler gibi bekler Fikret’i. Bu yolculuk sonrasında asıl yolculukları başlayacaktır aslında. Fikret evden ve yaşadıklarından kaçmıştır ama bavulundaki sadece üç beş parça eşya mıdır beraberinde götürdüğü? Yaşadıklarını unutabilecek midir? Ailesini, özellikle babasını silip atabilecek midir? Bir yabancının koşulsuz eşi olabilecek, onunla aynı yatağı paylaşabilecek midir?Ali Rıza Bey, Fikret’i yeni hayatına uğurlayıp eve döndüğünde bütün ev halkını kendini heyecanla bekler bulur.
Ferhunde dahil herkes bir umut Ali Rıza Bey’in Fikret’in gitmesine engel olacağını düşünmüştür. Ali Rıza Bey, yenik eve döndüğünde, bunun yeni bir başlangıç olacağını anlamışlardır.