Mebus Rıza Bey, İstanbul'a Meclis-Mebusan'da Misak-ı Milli kararlarını kabul etmek için gidecekti. Kara Fatma, Cevdet ve Yüzbaşı Yakup'un planı sonrası, Azize onu da hastalarla birlikte İzmir'den güvende gitmesini sağlamıştı. Fakat Tevfik'in Mirliva rütbesine yükseltildiği resepsiyonda Rıza Bey ile ortak hareket edecek olması, herkeste büyük bir şaşkınlığa neden olmuştu. Hakikat ise herkesin bildiğinden farklıdır. Rıza Bey'in oğlu Mahir, düşman tarafından kaçırılmış; hayatı karşılığında Rıza Bey tehdit edilmiştir. Mahir'in, babası Rıza Bey'e mektubu ise onun için artık her şeyin geç olduğunu ve yapmaları gereken Misak-ı Milli kararlarının kabul edilmesi gerektiğini söyler. Mustafa Kemal Paşa tarafından vazifelendirilen Rıza Bey, Meclis-i Mebusan'da Misak-ı Milli kararlarını mebuslara sunar ve herkes tarafından kabul edilir. ''Milli sınırlar içinde vatan bir bütündür, bölünemez!'' ve diğer çok önemli kararlar kabul edilir.
Mebus Rıza Bey, İstanbul'a Meclis-Mebusan'da Misak-ı Milli kararlarını kabul etmek için gidecekti. Kara Fatma, Cevdet ve Yüzbaşı Yakup'un planı sonrası, Azize onu da hastalarla birlikte İzmir'den güvende gitmesini sağlamıştı. Fakat Tevfik'in Mirliva rütbesine yükseltildiği resepsiyonda Rıza Bey ile ortak hareket edecek olması, herkeste büyük bir şaşkınlığa neden olmuştu. Hakikat ise herkesin bildiğinden farklıdır. Rıza Bey'in oğlu Mahir, düşman tarafından kaçırılmış; hayatı karşılığında Rıza Bey tehdit edilmiştir. Mahir'in, babası Rıza Bey'e mektubu ise onun için artık her şeyin geç olduğunu ve yapmaları gereken Misak-ı Milli kararlarının kabul edilmesi gerektiğini söyler. Mustafa Kemal Paşa tarafından vazifelendirilen Rıza Bey, Meclis-i Mebusan'da Misak-ı Milli kararlarını mebuslara sunar ve herkes tarafından kabul edilir. ''Milli sınırlar içinde vatan bir bütündür, bölünemez!'' ve diğer çok önemli kararlar kabul edilir.