"Hipotenüs"
Yaş 17 olduğunda ÖSS denen şey hayatımızın bir parçası haline gelir…
Sorular, sorular ve sorularla…
Oysa bir yandan hayat alabildiğine devam etmektedir…
Sorunlar, sorunlar ve sorunlarla…
Bir de bakarsınız sorular ve sorunlar içinde hapsolmuşsunuz
Hangisi doğru, hangisi yanlış derken,
Kendi içinizde kaybolmuşsunuz
Problem1:
Efe küçüktür Gönülden… Gönül denktir Metin’e…
Ve Gönül A şehrinden B şehrine gitmeye kararlıysa iyiden iyiye
Metin ise yavaş yavaş daha çok yakınlaşıyorsa Gönül’e
Efe ancak ve ancak çıldıracaktır yine…
Problem 2:
Bir dik üçgende Aslı a kenarı olsun, Mine ise b…
İki dik kenar, iki dik kafalı kız…
Gidiyorlar burunlarının dikine…
Deniz’se iki dik kenarın arasında
Üstelik Aslı yanında değil, artık karşısında…
Offf…
Sorular sorun olmuştur artık,
Sorunlarsa soru…
Ve Deniz gibi hipotenüs olursunuz bir gün
Belki de budur en zoru…
Deniz, Aslı’nın hayatını kurtarmak pahasına son anda onun yanında olsa bile, gururuna ve kıskançlığına yenik düşen Aslı, gördüklerinden dolayı Deniz’i affedememektedir. Mine ise, Deniz’e kendisine bir şans daha vermesi konusunda ısrarlıdır ve Deniz’in kalbine giden belki de en etkili yolun yine dostlarıyla iyi anlaşmaktan geçtiğini düşünerek, Aslı ve Efe’ye şirin görünmenin yollarını aramaya başlar.
Efe, okullar kapanınca Urla’dan ayrılma ve belki de mesleği bırakma kararı almış olan Gönül’ü bu fikrinden geri döndürmenin yollarını ararken, bir yandan da Metin ve Gönül’ün arasında gerçekten bir şey olup olmadığını öğrenmeye çalışmaktadır. Aslı’ya olan ilgisini artık herkesin gözü önünde belli eden Alp, başta Aslı olmak üzere herkesin dikkatini çekmektedir. Deniz için ise karşı cinsten birinin Aslı’ya ilgi duyması hiç alışılagelmiş bir durum değildir ve düne kadar Koray’la haylazlık peşinde gezen asalak Alp’in bu durumdan mutlaka bir çıkarı olmalı diye düşünmektedir.
"Hipotenüs"
Yaş 17 olduğunda ÖSS denen şey hayatımızın bir parçası haline gelir…
Sorular, sorular ve sorularla…
Oysa bir yandan hayat alabildiğine devam etmektedir…
Sorunlar, sorunlar ve sorunlarla…
Bir de bakarsınız sorular ve sorunlar içinde hapsolmuşsunuz
Hangisi doğru, hangisi yanlış derken,
Kendi içinizde kaybolmuşsunuz
Problem1:
Efe küçüktür Gönülden… Gönül denktir Metin’e…
Ve Gönül A şehrinden B şehrine gitmeye kararlıysa iyiden iyiye
Metin ise yavaş yavaş daha çok yakınlaşıyorsa Gönül’e
Efe ancak ve ancak çıldıracaktır yine…
Problem 2:
Bir dik üçgende Aslı a kenarı olsun, Mine ise b…
İki dik kenar, iki dik kafalı kız…
Gidiyorlar burunlarının dikine…
Deniz’se iki dik kenarın arasında
Üstelik Aslı yanında değil, artık karşısında…
Offf…
Sorular sorun olmuştur artık,
Sorunlarsa soru…
Ve Deniz gibi hipotenüs olursunuz bir gün
Belki de budur en zoru…
Deniz, Aslı’nın hayatını kurtarmak pahasına son anda onun yanında olsa bile, gururuna ve kıskançlığına yenik düşen Aslı, gördüklerinden dolayı Deniz’i affedememektedir. Mine ise, Deniz’e kendisine bir şans daha vermesi konusunda ısrarlıdır ve Deniz’in kalbine giden belki de en etkili yolun yine dostlarıyla iyi anlaşmaktan geçtiğini düşünerek, Aslı ve Efe’ye şirin görünmenin yollarını aramaya başlar.
Efe, okullar kapanınca Urla’dan ayrılma ve belki de mesleği bırakma kararı almış olan Gönül’ü bu fikrinden geri döndürmenin yollarını ararken, bir yandan da Metin ve Gönül’ün arasında gerçekten bir şey olup olmadığını öğrenmeye çalışmaktadır. Aslı’ya olan ilgisini artık herkesin gözü önünde belli eden Alp, başta Aslı olmak üzere herkesin dikkatini çekmektedir. Deniz için ise karşı cinsten birinin Aslı’ya ilgi duyması hiç alışılagelmiş bir durum değildir ve düne kadar Koray’la haylazlık peşinde gezen asalak Alp’in bu durumdan mutlaka bir çıkarı olmalı diye düşünmektedir.